hıçkırık olayım

saatin neden sol kola takıldığını biliyordum ben efendim. ama acısını bugün tattım. banyodan çıkınca sağ koluma taktığım saatimi bir güzel kırdım. çok da mutluyum o ayrı. sık sık saat kırmak gerek hani. aynı tabak kırmak gibin.

sonra hıçkırık demişken, aklıma paronayak platonik aşık geldi. a kişisi be kişisini seviyor misal. daha sonra bu a kişisinin arkadaşları be kişisinin en iyi ce arkadaşıyla muhabbetinde, boğazında düğümlenen hıçkırık olduğunu söylüyor. a kişisi de bunu duyunca ağlıyor. sonuç olarak be burunlu çocuğumuzun boğazının kuruduğunu öğreniyoruz. espri değildi bu. eğer a kişisi okuyorsa bunu boşuna ağlamamasını söylüyor, mutluluklar diyoruz.

ha, ne oldu bu diyorsanız. saçma oldu biliyorum. önemli olan ilk paragraf.

Esen kalın :*